İçeriğe geç

Dünya Sağlık Örgütüne göre engellilik nedir ?

Dünya Sağlık Örgütüne Göre Engellilik Nedir?

Hepimizin hayatında bazı engeller olabilir. Bazen fiziksel, bazen duygusal, bazen de toplumsal. Fakat engellilik, yalnızca bir sınırlama olmanın ötesine geçer. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), engelliliği çok daha geniş bir perspektiften ele alır. Bu yazıda, engelliliğin yalnızca fiziksel bir durumdan ibaret olmadığını, insanları toplumsal ve çevresel faktörlerin nasıl etkilediğini de gözler önüne sereceğiz.

Engellilik: Dünya Sağlık Örgütü’nün Tanımı

Dünya Sağlık Örgütü, engelliliği “kişinin fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal ya da duyusal işlevlerinde bir kayıp veya zayıflama yaşaması” olarak tanımlar. Ancak bu tanım, yalnızca bedensel sınırlamaları içeren bir kavramdan çok daha fazlasını anlatır. WHO, engelliliği yalnızca bireylerin fiziksel yetersizlikleriyle değil, aynı zamanda çevresel engellerle de ilişkilendirir. Yani engellilik, bireylerin toplumda tam anlamıyla yer alabilme kapasitesini etkileyen dış faktörlerle şekillenir.

Gerçek Dünyadan Örnekler

Engelliliği anlamanın en etkili yollarından biri, gerçek yaşam hikâyelerini göz önünde bulundurmaktır. Mesela, Ayşe’nin hikâyesine kulak verelim. Ayşe, doğuştan gelen bir görme engeliyle dünyaya geldi. Gözleri görmüyordu ama bu durum, onun hayata katılımını engellemedi. Üniversiteyi bitirdi, bir şirketin üst düzey yöneticisi oldu. Ancak, bir gün Ayşe’ye, “Siz neden engelliler için yapılan etkinliklere katılmıyorsunuz?” diye sordular. Ayşe’nin cevabı, engelliliğin sosyal boyutunu çok iyi anlatıyordu: “Engel sadece benim gözlerimle sınırlı değil. Sosyal engeller de var; yollar, kamu binaları ve toplumsal bakış açısı.”

Ayşe’nin deneyimi, engelliliği yalnızca fiziksel bir durum olarak tanımlamayan, aynı zamanda toplumsal engelleri vurgulayan bir bakış açısını ortaya koyuyor.

Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açısı

Engellilik konusunu derinlemesine anlamak, cinsiyetin bu konuda nasıl bir rol oynadığını da gözler önüne serer. Erkekler, genellikle engelliliği pratik bir şekilde ele alırlar. Çoğu erkek için engellilik, başa çıkılması gereken bir zorluk ya da çözülmesi gereken bir problem olarak görülür. Örneğin, bir erkek engelli, engellilik ile başa çıkabilmek için teknoloji kullanımı ya da fiziki zorlukları aşma noktasında daha fazla çözüm arayabilir. Bununla birlikte, kadınlar için engellilik, daha çok toplumsal ve duygusal bir mesele haline gelir. Kadınlar, engelliliği daha çok empati, destek ve toplumsal uyum çerçevesinde değerlendirirler. Bir kadın engelli, hayatındaki zorlukların yanında, toplumdan gelen baskılar ve ayrımcılıkla nasıl başa çıktığını anlatırken, duygusal ve topluluk odaklı bir bakış açısına sahip olur.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Engellilik Tanımındaki Önemi

WHO’nun engellilik tanımındaki en önemli noktalardan biri, engelliliği sadece bireysel bir zorluk olarak görmemesidir. Dünya Sağlık Örgütü, engelliliği toplumsal bir sorun olarak ele alır ve toplumların engelliliği nasıl ele aldığını, bu bireyleri nasıl dışladığını veya kapsadığını sorgular. Bu yaklaşım, engelli bireylerin daha fazla fırsata sahip olmalarını, toplumsal hayatta daha eşit bir şekilde yer almalarını sağlayan politikaların oluşturulmasına olanak tanır.

WHO, engelliliği bir “yoksunluk” olarak tanımlamadığı için, toplumların engelli bireyleri dışlama veya onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapma eğilimlerini eleştirir. Engelliliği anlamak, sadece engelli bireylere yardım etmeyi değil, aynı zamanda engelliliği anlamayan bir toplumun nasıl daha duyarlı hale getirileceğini de kapsar.

Engellilikle İlgili Veriler

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünyada 1 milyardan fazla engelli insan bulunmaktadır. Bu, dünya nüfusunun yaklaşık %15’ine denk gelir. Engellilik oranları, yaşla birlikte artmaktadır; yaşlanan toplumlarda, engelliliğin etkileri daha belirgin hale gelmektedir. Ayrıca, kadınların engelliliği daha yüksek oranlarda deneyimlediği gözlemlenmiştir. Kadınların, engelli bireyler olarak daha fazla dışlanma ve toplumsal baskılara maruz kalma ihtimalleri vardır.

Sonuç ve Sizi Dinlemek İstiyorum!

Engellilik, yalnızca bireysel bir zorluk değil, toplumsal bir sorundur. Bu sorunun çözülmesi, yalnızca engelli bireylerin değil, tüm toplumların ortak sorumluluğudur. Toplumların engellilik konusunda daha fazla farkındalık yaratması, daha kapsayıcı bir dünya yaratmamıza yardımcı olabilir.

Peki, sizce engellilik, sadece bireylerin yaşadığı bir zorluk mudur yoksa toplumsal bir sorumluluk mudur? Hangi adımlar engelli bireylerin daha fazla toplumsal katılımını sağlayabilir? Yorumlarınızı bekliyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet girişsplash